Events
ÇİTAM uluslararası ticarette yuan kullanımını masaya yatırdı
ÇİTAM’ın (Çin Türk Araştırma Merkezi) düzenlediği “Yuan: Yeni Bir Seçenek” konferansı, geçtiğimiz hafta düzenlendi. Çin ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerde yuan kullanımının getireceği fırsatların masaya yatırıldığı etkinlikte büyümesini hızla sürdüren Çin’in küresel ekonomideki yeri de tartışıldı.
Çin Türk Araştırma Merkezi’nin (ÇİTAM) düzenlediği konferanslar serisinin ikincisi “Yuan: Yeni Bir Seçenek” başlığı altında, geçtiğimiz hafta İstanbul Hyatt Otel’de gerçekleştirildi. Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerde yuan kullanımının masaya yatırıldığı etkinliğin açılış konuşmalarını Dr. Rıza Kadılar (Başkan, ÇİTAM), Qingyang Zhang (Çin İstanbul Başkonsolosu), Ahmet İlhan Çalıkoğlu (Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı, Ekonomi Bakanlığı), Cai Wanhang (Baş Temsilci Yardımcısı, Bank of China İstanbul) ve Huabin Wang (Genel Müdür Yardımcısı, Bank of China Londra) yaptı. Etkinliğe, ülkemizde aktif olarak bulunan bütün Çin menşeili şirketler, bankacılık sektörünün önemli bir kısmı ve Çin ile iş yapan önde gelen Türk firmalarının temsilcileri yoğun katılım gösterdi.
ÇİTAM’ın gerçekleştirdiği bu konferans dizisinin ilki 25 Nisan 2012’te düzenlenmiş ve orada, Çin ile Türkiye arasında 21 Şubat 2012 tarihinde imzalanan takas anlaşmasının Türk iş dünyasına sunduğu fırsatlar ele alınmıştı. “Yuan: Yeni Bir Seçenek” başlığı altında düzenlenen bu ikinci konferans “Gerçek Ekonomiden Yansımalar” ve “Finansal Kurumların Perspektifleri” olarak iki ayrı başlık altında gerçekleştirildi. Konferansa Osman Boyner (TÜSİAD/BD Otomotiv), Yavuz Onay (DEİK Türkiye – Çin İş Konseyi), Gang Zhao (HUAWEI), Steve Shen (CSUN), Doğan Yılmaz (Akbank), Bala Yetkin (Garanti Bankası), Utku Özdemir (İş Bankası), Figen Yumrukçağlar (TEB) ve Dongfang Shi (Bank of China) konuşmacı olarak katıldı. Dr. Rıza Kadılar ise konferansın moderatörlüğünü üstlendi.
ÇİTAM Başkanı Dr. Rıza Kadılar, konferansın açılış konuşmasında, “Çin ile olan ilişkilerimiz, ticaret hariç tutarsak, çok sınırlı. ÇİTAM’da özelikle işadamlarının, ama aynı zamanda genç insanların birbirini daha iyi tanımasını amaçlıyoruz. Sevdiğim bir Çin deyişi vardır: ‘İş yaptığımız için arkadaş değiliz, arkadaş olduğumuz için iş yapıyoruz’ derler. Biz de Türkiye ile Çin arasındaki dostluğu, karşılıklı anlayışı pekiştirmek istiyoruz. Dolayısıyla birkaç büyük araştırma konumuz var, bunlar: finans, teknoloji, iki ülke için de önemli bir bölge olan Afrika ve Yeni İpek Yolu Projesi. Bizim rolümüz araştırmayı desteklemek, etkinlikler düzenlemek ve bunlara dahil olan herkese daha iyi deneyimler yaşatmak. İşte bunlar ÇİTAM’da yaptıklarımızın özeti” dedi.
2020’de Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor
ÇİTAM’ın düzenlediği panelde, Türkiye ile Çin arasında 2012’de 19 milyar dolar olan ticaret hacminin 2015’te 40 milyar dolara, 2020’ye gelindiğinde ise 100 milyar dolara ulaşmasının beklendiğinin altı çizildi. Ayrıca, coğrafi uzaklığa rağmen Türkiye ile Çin arasındaki güçlü ticari ilişkiler vurgulanarak, bu ilişkiler sayesinde her iki ülkedeki vatandaşlar için de binlerce iş fırsatının doğduğu, yuan kullanımının da Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilere yeni bir hız kazandıracağına inanıldığı belirtildi.
Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere nazaran kullanmaya daha yatkınlık gösterdiği yuan, dünyanın en hızlı büyüyen para birimi olma özelliğini taşıyor. Türkiye’ye yatırım yapan Çin firmaları, Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkilerde yuan kullanılmasını önemli bir fırsat olarak görüyor. Türk lirası ile yuan arasında ABD doları gibi üçüncü bir para biriminin kullanılması yaklaşık yüzde 7’lik bir değer kaybına yol açıyor.
Finans kurumları yuan kullanımı için altyapılarını hazır hale getiriyor
Türkiye’deki pek çok banka, gelecekte artması beklenen yuan kullanımına karşı altyapılarını şimdiden hazır hale getiriyor. Bunun için Çin’le iş ilişkisi olan kurumsal müşterileriyle görüşen, gerekli akreditif çalışmalarını yapan bankalar var. Bunun için Çin’deki finans kurumlarından da lira ile yuan arasındaki işlemleri kolaylaştıracak çalışmalar yapması bekleniyor. Türkiye’de yuanla iş yapma talebi hala çok az olsa da önümüzdeki dönemde bunun çok daha hızlı bir trafik kazanacağına inanılıyor.
ÇİTAM’ın (Çin Türk Araştırma Merkezi) düzenlediği “Yuan: Yeni Bir Seçenek” konferansı, geçtiğimiz hafta düzenlendi. Çin ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerde yuan kullanımının getireceği fırsatların masaya yatırıldığı etkinlikte büyümesini hızla sürdüren Çin’in küresel ekonomideki yeri de tartışıldı.
Çin Türk Araştırma Merkezi’nin (ÇİTAM) düzenlediği konferanslar serisinin ikincisi “Yuan: Yeni Bir Seçenek” başlığı altında, geçtiğimiz hafta İstanbul Hyatt Otel’de gerçekleştirildi. Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerde yuan kullanımının masaya yatırıldığı etkinliğin açılış konuşmalarını Dr. Rıza Kadılar (Başkan, ÇİTAM), Qingyang Zhang (Çin İstanbul Başkonsolosu), Ahmet İlhan Çalıkoğlu (Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı, Ekonomi Bakanlığı), Cai Wanhang (Baş Temsilci Yardımcısı, Bank of China İstanbul) ve Huabin Wang (Genel Müdür Yardımcısı, Bank of China Londra) yaptı. Etkinliğe, ülkemizde aktif olarak bulunan bütün Çin menşeili şirketler, bankacılık sektörünün önemli bir kısmı ve Çin ile iş yapan önde gelen Türk firmalarının temsilcileri yoğun katılım gösterdi.
ÇİTAM’ın gerçekleştirdiği bu konferans dizisinin ilki 25 Nisan 2012’te düzenlenmiş ve orada, Çin ile Türkiye arasında 21 Şubat 2012 tarihinde imzalanan takas anlaşmasının Türk iş dünyasına sunduğu fırsatlar ele alınmıştı. “Yuan: Yeni Bir Seçenek” başlığı altında düzenlenen bu ikinci konferans “Gerçek Ekonomiden Yansımalar” ve “Finansal Kurumların Perspektifleri” olarak iki ayrı başlık altında gerçekleştirildi. Konferansa Osman Boyner (TÜSİAD/BD Otomotiv), Yavuz Onay (DEİK Türkiye – Çin İş Konseyi), Gang Zhao (HUAWEI), Steve Shen (CSUN), Doğan Yılmaz (Akbank), Bala Yetkin (Garanti Bankası), Utku Özdemir (İş Bankası), Figen Yumrukçağlar (TEB) ve Dongfang Shi (Bank of China) konuşmacı olarak katıldı. Dr. Rıza Kadılar ise konferansın moderatörlüğünü üstlendi.
ÇİTAM Başkanı Dr. Rıza Kadılar, konferansın açılış konuşmasında, “Çin ile olan ilişkilerimiz, ticaret hariç tutarsak, çok sınırlı. ÇİTAM’da özelikle işadamlarının, ama aynı zamanda genç insanların birbirini daha iyi tanımasını amaçlıyoruz. Sevdiğim bir Çin deyişi vardır: ‘İş yaptığımız için arkadaş değiliz, arkadaş olduğumuz için iş yapıyoruz’ derler. Biz de Türkiye ile Çin arasındaki dostluğu, karşılıklı anlayışı pekiştirmek istiyoruz. Dolayısıyla birkaç büyük araştırma konumuz var, bunlar: finans, teknoloji, iki ülke için de önemli bir bölge olan Afrika ve Yeni İpek Yolu Projesi. Bizim rolümüz araştırmayı desteklemek, etkinlikler düzenlemek ve bunlara dahil olan herkese daha iyi deneyimler yaşatmak. İşte bunlar ÇİTAM’da yaptıklarımızın özeti” dedi.
2020’de Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor
ÇİTAM’ın düzenlediği panelde, Türkiye ile Çin arasında 2012’de 19 milyar dolar olan ticaret hacminin 2015’te 40 milyar dolara, 2020’ye gelindiğinde ise 100 milyar dolara ulaşmasının beklendiğinin altı çizildi. Ayrıca, coğrafi uzaklığa rağmen Türkiye ile Çin arasındaki güçlü ticari ilişkiler vurgulanarak, bu ilişkiler sayesinde her iki ülkedeki vatandaşlar için de binlerce iş fırsatının doğduğu, yuan kullanımının da Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilere yeni bir hız kazandıracağına inanıldığı belirtildi.
Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere nazaran kullanmaya daha yatkınlık gösterdiği yuan, dünyanın en hızlı büyüyen para birimi olma özelliğini taşıyor. Türkiye’ye yatırım yapan Çin firmaları, Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkilerde yuan kullanılmasını önemli bir fırsat olarak görüyor. Türk lirası ile yuan arasında ABD doları gibi üçüncü bir para biriminin kullanılması yaklaşık yüzde 7’lik bir değer kaybına yol açıyor.
Finans kurumları yuan kullanımı için altyapılarını hazır hale getiriyor
Türkiye’deki pek çok banka, gelecekte artması beklenen yuan kullanımına karşı altyapılarını şimdiden hazır hale getiriyor. Bunun için Çin’le iş ilişkisi olan kurumsal müşterileriyle görüşen, gerekli akreditif çalışmalarını yapan bankalar var. Bunun için Çin’deki finans kurumlarından da lira ile yuan arasındaki işlemleri kolaylaştıracak çalışmalar yapması bekleniyor. Türkiye’de yuanla iş yapma talebi hala çok az olsa da önümüzdeki dönemde bunun çok daha hızlı bir trafik kazanacağına inanılıyor.